Bu yöntemin felsefesi; her çocuk aynı yaşta bile olsa gelişim hızları farklılık gösterir. Her çocuğa aynı anda aynı şeyi standart kalıplarla öğretmeye kalkarsak kimi erkenden öğrenip sıkılabilir, kimi daha anlamadan konu biter.
Fakat Montessori yönteminde çocuk, kendi isteği ve öğrenme hızı doğrultusunda, soyut kavramları somut materyallerle, yaparak ve yaşayarak öğrenir. O anda seçimi kendi yaptığı için de daha istekli ve mutlu çalışır. Montessori eğitim sisteminde çocuklar tam bir birey muamelesi görürler.Yani eğitmenlerin eğitim süresince çocukla ilgili soruları saygı duyduğu bir yetişkine soracakları ile oldukça benzerdir. ‘’Mutlu mu?’’ , ‘’Öğreniyor mu?’’, ‘’Bağımsız mı?’’, ‘’Arkadaş canlısı mı?’’, ‘’Yaptığı işe odaklanabiliyor mu?’’, ‘’İlgi alanlarını besleyecek bir şeyler yapmış mı?’’.
Bu sistemde ödül ve ceza yoktur, çocuklar öz güvenlidir. Öz güven, binlerce başarı ve sayılamayacak kadar çok hatadan oluşan bir temel üzerine inşa edilir. Öz güveni kişi kendi kendine, adım adım, başarıdan başarıya ilerleyerek inşa etmelidir. Bu, bir çocuğa sadece değerli, zeki ve iyi olduğu söylenerek elde edilemez. Montessori yöntemine göre eğitim almış olan çocuklar hem akademik konularda hem de sosyal ve duygusal olarak gelecek hayatlarına daha iyi hazırlanmış bir biçimde başlarlar.