Bilingual çocuklar üzerine yapılan bir çok araştırma iki dille yetiştirilen çocuklar için ingilizce sosyal anlamda diğer çocuklara göre çok daha avantajlı olmalarını sağlamaktadır.
Bir dil bir insan olduğundan yola çıktığımızda , çocuğunuza öğrettiğiniz yeni dille tamamen farklı bir dünyaya kapı aralamış olmaktasınız .
Dil öğrenmek aynı zamanda o dili kullanan insanların , ülkelerin bakış açılarının , düşünme tarzlarının, dünya görüşlerinin son kullanıcıya sunulması anlamına gelmektedir.
İki dilli çocukların ses tonuda dahil olmak üzere bir çok anlamda iletişim özelliklerinin arttığı gözlemlenmiştir.
İki dilli (bilingual ) kişilerin diğerlerine göre bazı bilişimsel avantajlarının olduğu ortaya çıkmıştır.
Özellikle, disiplinler arası düşünme ve hayatı farklı yorumlama konusunda tek dilli insanlara göre çok daha analitik düşündükleri ortaya çıkmıştır.
Yapılan araştırmalar bunun nedeni konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte, katlar arasında dolaşabilen bir süper kahraman gibi, olaylara farklı yorumlar katabilmekte..
Bazı araştırmacılar beyni eğitmenin, sinopsisler arası geçişi hızlandırdığı , beyni eğiterek bazı avantajlara yol açabileceğinden şüphelenmektedir.
İki dilli olarak yetişen çocuklar öğrendikleri dilleri ayırt edebilmek adına, sürekli ön belleği işlevsel tutmakta bu da çocukların beyninin daha fazla çalışmasını sağlamaktadır .
Erken dönem müzik eğitimi almış bireylerde de benzer bilişsel avantajlar görülmektedir.
Aslında, ne kadar çok sayıda zenginleştirilmiş erken deneyim faaliyetinde bulunursak, çocukların bilişsel gelişimini o derece geliştirebileceğimiz ortaya çıkmaktadır.
Hangi dil olduğuna bakılmaksızın , popüler basında bazen iki dilin avantajlarının gereğinden fazla abartılı olduğuna dikkat edilmelidir.
Şimdiye kadar, iki dilli çocukların bilimsel avantajları sadece son derece hassas laboratuvar tabanlı yöntemler kullanılarak gösterilmiştir ve günlük yaşamda bir rol oynayıp oynamadıkları kesin olarak bilinmemektedir.
Dolayısıyla, bildirilen avantajlar iki dilliliğin başarılı bir gelişme için mutlaka olmazsa olmaz bir etken olduğu anlamına gelmeyebilir.